NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
142 - (747) حدثنا
هارون بن
معروف. حدثنا
عبدالله بن
وهب. ح وحدثني
أبو الطاهر
وحرملة. قالا:
أخبرنا ابن وهب
عن يونس بن
يزيد، عن ابن
شهاب، عن
السائب بن
يزيد،
وعبيدالله بن
عبدالله.
أخبراه عن عبدالرحمن
بن عبدالقاري.
قال: سمعت عمر
بن الخطاب
يقول: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: "من نام
عن حزبه، أو
عن شيء منه،
فقرأه فيما
بين صلاة
الفجر وصلاة
الظهر، كتب له
كأنما قرأه من
الليل".
{142}
Bize, Hârûn b. Ma'rûf
rivayet etti. (Dediki): Bize, Abdullah b. Vehb rivayet etti. H.
Bana, Ebû't-Tâhir ile
Harmele dahî rivayet ettiler. Dedilerki: Bize İbni Vehb, Yûnus b. Yezîd'den, o
da İbni Şihâb'dan, o da Sâib b. Yezîd ile Ubeydullah b. Abdillâh'dan naklen
haber verdi. Onlar da Abdurrahmân b. Abdilkaarî'den naklen haber vermişler.
Abdurrahmân şöyle demiş: Ben, Ömeru'bnu'l-Hattâb'i şöyle derken işittim: Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Bir kimse hizbini yahut
onun bir cüz'ünü okumadan uyur da, onu sabah namazı ile öğle namazı arasında
okursa, kendisine onu gece okumuş gibi (sevap) yazılır.» buyurdular.
İzah:
Bu hadîs hakkında
Dârekutnî istidrâkde bulunmuş ve onu İbni Mübarek ile başkalarının Hz. Ömer'e
mevkuf olarak rivayet ettiklerini binâenaleyh hadîsin muallel olduğunu iddia
etmişse de, bu iddia doğru değildir. Hadîs hem metnen hem de seneden sahihdir.
Gerçi Hz. Ömer'e mevkuf olarak rivayet edildiği doğrudur. Fakat ulemâdan bir cemâat,
onu merfû olarak da rivayet etmişlerdir. Kitabımızın başından buraya kadar
müteaddid yerlerde gördük ki böyle hem mevkuf hem, merfû olarak rivayet edilen
hadîsler, merfû hükmündedirler. Çünkü mevsuk bir râvînin ziyâdesi makbuldür. Bu
husûsda merfû olarak rivayet edenlerle, mevkuf olarak rivayet edenlerin sayı
itibârı iîe biribirinden az veya çok olmalarının da bir te'sîri yokdur.
Gece hizbini
okuyamıyanların, onu gündüz okudukları takdirde gece okumuş gibi sevap
yazılacağı hususunda Kaadı İyâz şunları söylemişdir: «Bu, Allah (Azze ve Ceîle)
tarafından ihsan buyurulan bir fazilettir. Ve gece nafilesinin efdal olduğuna
delâlet eder. Çünkü bu fazilet yalnız uykunun galebe çalmasına karşı ihsan
buyurulmuşdur.» «El-Muvattâ.» da şöyle bir hadîs vardır:
«Hiç bir kimse yokdur
ki, geceleyin uykusu galebe çalarak terkettiği bir gece namazı bulunsun da, o
kimseye o namazın ecri yazılmasın. O kimse için uykusu bir sadakadır» Bu hadîs
tafdîl hususunda daha sarîh-dir. Çünkü kulun hem namazdan hapsedildiğine hem de
kendisine sevap yazıldığına delâlet etmektedir. Zîra ecrinden bir şey noksan
edilecek olsa, uykusu sadaka değil, bilakis mâni' sayılırdı.